Çocuk terbiyesi   ne zaman başlar sizce? Ana kucağında mı, ana okulunda mı, yoksa ana rahminde mi başlar? Bana sorarsanız hiçbirinde. Ya?

Bana sorarsanız çocuk terbiyesi tâ düğünle başlar. Aile yuvası nikâh ile kurulur. Usûlen  düğün merasimi ile de herkese ilan edilir. Düğün meşrudur. Meşru daire içerisinde, yani islâmi çizgiler dahilinde örfe göre düğünde eğlenmek  vardır.  Elbette dünlerimiz de cenaze gibi olmamalıdır. Bugün birilerinin “islâmi düğün” yapacağım diye “düğünü mevlide çevirmesi” de doğru değildir. Bu da ayrı bir mevzu.

Kurulacak yuvamızın meyveleri olacak çocuklarımızın terbiyesi noktasında dikkat edilecek husus yapılan düğünün dine uygun olup olmadığıdır. Bu çok mühimdir. Aile yuvasının temeli bu düğündür.

Çocuğu dünyaya getirecek olan anne-babanın düğünü helal dairesinde olmalıdır. Bunun için düğün yapacaklara hep şu soruyu soruyoruz: Düğününüze Hz. Peygamber’i de davet edebilir misiniz?

Nasıl davet edecek? Müslüman öyle bir düğün merasimi yapıyor ki ne Müslüman düğününe benziyor ne de Hıristiyan düğününe. Kadınlar yarı çıplak vaziyette, kadın erkek birlikte tepiniyorlar. İçki kokusundan geçilmiyor. Su gibi içki tüketiliyor. Bu şekilde kurulan bir aile yuvasından ne beklenebilir dersiniz? Boşanmaların çığ gibi artmasının bir sebebi de bu olabilir mi acaba?

Her anne baba evladının “sâlih evlat” olmasını arzu eder. Ancak bu kendiliğinden olacak değildir. Bu, anne babanın gayretleriyle olacaktır. Bunun için tâ düğünle başlayan bir eğitim süreci olacaktır. Çocuk ana rahmindeyken de eğitim devam eder. Anne yediğine içtiğine dikkat edecektir. Kastımız sağlıklı gıdalar değildir. Anne adayı helal-haram ayırt etmelidir. Nasıl ki hamile iken içilen sigara anne karnındaki bebeğe zarar veriyor ve onun gelecekteki hayatını menfi etkiliyorsa haram yolla beslenme de aynı durum söz konusudur. Zira rahimdeki bebek annenin yediği içtiği ile beslenmektedir.

Çocuk dünyaya geldikten sonra eğitimde başka bir süreç başlar. Artık çocuğun hayatı ebeveynin ellerinde şekillenmeye başlar. İyiyi de kötüyü de ebeveynden görerek, hissederek yaşayarak öğrenecektir. Mesela besmele çekmeyi, namaz kılmayı yaşayarak öğrenecek. Eğitimde çevre faktörü de önemlidir fakat işin çekirdeği ailedir. Çocuk hep ebeveynini rol model alacaktır. Elinde tv kumandasından daha çok elinde kitap olan bir ebeveyn profili çocuğun ders çalışma ve kitap okumasına müspet etkisi olacaktır. Yine namaz kılınan bir aile yuvasında yetişen çocuğun elbette ibadetlere alışması daha kolay olacaktır.

Aile aslında çocuğun ana okuludur. Yedi yaşına kadar çocuğun bütün geleceği şekillenir. Verilmesi gerekenler bu yaşa kadar büyük oranda verilir. Bu sebeple “ağaç yaş iken eğilir” denilmiştir. Nitekim Allah Rasûlü de “Çocuklarınız yedi yaşına geldiklerinde namazı emrediniz( alıştırınız)..” 

Çocuk eğitimi o kadar mühim bir mesele ki bir ucu ahirete dayanır. Bunu şu ilahi uyarıdan anlıyoruz: “Biliniz ki mallarınız ve çocuklarınız sizin imtihanınızdır..” (Enfal 8/28, Tagabun 64/15 )Bu manada çocuklarımız ya cennetimiz ya da cehennemimiz olacaktır.