DOLAR: 34.2 TL
EURO: 37.4 TL

TiREBOLU KAZASI (1869-1870)

6 yıl önce
810 kez görüntülendi

TiREBOLU KAZASI (1869-1870)
Reklam

1869-1870 yıllarını kapsayan dönemde bugünkü Görele, Espiye, Yağlıdere ve Güce ilçeleri köy ve nahiye statüleriyle Tirebolu kazasına bağlı bulunmaktaydı.
1869 yılında Trabzon Sancağı’na bağlı olan Tirebolu kazasının kaymakamı Faik Efendi, naibi Mehmed Rahmi Efendi, müftüsü Osman Nuri Efendi, mal müdürü Ali Avni Efendi, yazı işleri kalemi İzzet Efendi idi. Aynı kadro 1870 yılında da görev başında olmakla birlikte değişen sadece yazı işleri görevlisiydi. Bu yılda yazı işleri görevlisi Muhammed Hamdi Efendi olmuştu. 1869’da kaza meclisinin idari heyetinde zikredilen kaymakamla birlikte Hacı Emin Ağa, Hacı Pir Ağa ve Panayot Ağa bulunuyordu. Sonraki yılda ise Hacı Pir Ağa’nın yerine Sadık Efendi göreve getirilmiş, diğer isimlere dokunulmamıştır.

1869-1870 yıllarında Tirebolu Belediye Meclisi şu isimlerden oluşmaktaydı: Hacı Ömer Ağa, Numan Kapudan, Hacı Hüseyin Kapudan, Hacı Emin Efendi, Hacı Ömer Ağa, Todor Çorbacı, Cimik Ağa, Kani Çorbacı, Kamil Efendi. Kaza merkezindeki memleket sandığında ise Salih Kapudan, Hacı Ömerefendizade Mustafa Efendi, Haçi Andon Ağa, Boyacıoğlu Artin Ağa görev yapmakta, ancak katip bulunmamaktadır. Şahıs adlarından da anlaşılacağı üzere kaza yetkilileri arasında yerli ve yabacı görevliler yer almıştır.

1869’da Tirebolu’ya bağlı olan Görele nahiyesinin müdürü Şakir Efendi’dir. 1870’de ise makam sahibi değiştirilerek yerine Şükrü Ağa getirilmiş, katip olarak da yanına Ali Temel Efendi görevlendirilmiştir. Nahiyede bulunan memleket sandığındaki görevliler ise şunlardır: Mehmet Yazıcı, İsmail Yazıcı, Mustafa Yazıcı, Vartan Ağa.

1869-1870 yıllarında Tirebolu kazası dahilinde kayık ve sandal inşa olunmaktaydı. Kaza topraklarında şimşir ağaçları bolca bulunmaktaydı ve bu şimşirlerden kaşık imal edilmekteydi. Kazanın köylerinde bulunan gürgen, kestane ve kızılağaçlardan da tekne, çanak ve kepçe yapılmaktaydı. Kaşıklar, Erzurum-Erzincan taraflarına, çanak, kepçe ve tekneler ise İstanbul, İskenderiye ve Trablusgarp taraflarına götürülerek satılmaktaydı. Kazaya bağlı Görele nahiyesinde ise tüfek çakmağı ve karakulak adı verilen bıçak imal edilmekte, bölge genelinde satılmaktaydı.

Aynı yıllarda, Tirebolu kazasında yer alan Harşit ırmağından dört-beş saat uzaklıktaki Ağaçbaşı ormanlarında çam ve köknar ağaçları bulunmakta, bu ormandan kesilen söz konusu ağaçlar tersanelerde, gemi yapımında kullanılmaktaydı. Ancak ormanın deniz kıyısına uzaklığı hayli masraflıydı ve kerestecilik faaliyetinin gerçekleştirilmesinde Harşit ırmağının seviyesi önem arz etmekteydi.

1869’da Tirebolu kazasında bir Rüştiye mektebi yapılmaktadır. Bu yılda Tirebolu-Halkovalı’da Çarşamba, Espiye köyünde Pazar, Görele nahiyesinde Cuma günleri Pazar kurulmaktadır. Aynı yılda kaza dâhilinde on kıta bakır ve bir kıta gümüş madeni bulunmakta; bunların üç kıtası metruk halde iken sekiz kıtası iltizamla taliplerine ihale olunmuş halde işlenmekteydi. Bu madenlerden çıkan ham cevherlerin kaliteli kısmı mültezimleri tarafından Avrupa’ya gönderilmekteydi. Bir miktarından da has gümüş üretilerek Trabzon sahiliyle Rumeli’nin güneyine gönderilmekteydi. Bu yıllarda Tirebolu iskelesinin önemli bir aktarma merkezi olduğu anlaşılmaktadır. Avusturya kumpanya vapurları, Cuma günleri İstanbul’dan hareket ederek İnebolu, Sinop, Samsun, Ordu ve Giresun iskelelerinden sonra Tirebolu iskelesine uğrayıp, Pazartesi günü Trabzon limanına varıyor, oradan İstanbul’a dönüyordu…

(Kaynaklar: Trabzon Vilayeti Salnamesi, cilt: 1, 1869, ss. 42, 80, 81, 90; Trabzon Vilayeti Salnamesi, cilt: 2, 1870, ss. 87, 249).

Reklam
Bu Konuyu Sosyal Medyada Paylaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Yukarı Çık