DOLAR: 34.2 TL
EURO: 37.7 TL

NEDEN SADECE DOĞU KUDÜS !!!

6 yıl önce
1.690 kez görüntülendi

NEDEN SADECE DOĞU KUDÜS !!!
Reklam

Yetmişli yıllarda üniversitede öğrenciyken ideolojik taraf olma, Abd, siyonizm, emperyalizm karşıtlığı adına “tek yol İslâm” “çağımız buhranda kurtuluş İslamda” “kanımız aksa da zafer İslam”ın” vb sloganlar atıyorduk. Aradan kırk yıl geçti, şimdilerde yeni nesil sloganlarımız var; “katil İsrail”, “kahrolsun israil”, “kahrolsun abd”, “katil Abd, Ortadoğudan defol” “Kudüs bizimdir bizim kalacak””vb. Geçen onca yıllara, atılan sloganlara rağmen ne zafer müslümanların oldu, ne İsrail kahroldu, ne de Abd Ortadoğudan defoldu…

13 Aralık günü İstanbul’da İslam İşbirliği Teşkilatı”nın olağanüstü zirvesinde alınan “Doğu Kudüs Filistin Devleti’nin başkentidir” kararı elbette değerli. Ancak, İsrail veya Abd’ye konacak postalar arasında okyanusta bir damla. En önemlisi de neden sadece doğu Kudüs? Kudüs’ün kuzeyi, güneyi, batısı müslümanların değil miydi, yoksa? Benim durduğum yerden bakınca bu karar, sadece İslam ülkelerinin kendi iç dinamiklerine verdikleri mesajdan ibaret. Bu kararla ne İsrail kahrolacak ne Abd. Oysa, İslam ülkelerinin çok daha güçlü, İsrail’i titretecek kararlar alması mümkündü! İsrail’i devlet olarak tanımaya devam edildikçe, İsrail’in işgal ettiği toprakları geri almak, Mescid-i Aksa’yı siyonist sultadan kurtarmak için askeri seçenekleri masaya koymadıkça, Yahudi markalarla ticari danslara devam ettikçe “Doğu Kudüs, Filistin’in başkentidir” demek sadece slogan olarak kalır. Ki ben Doğu Kudüs diye bir kent adı da duymadım. Doğu Kudüs gibi coğrafi bir kavramı kabul etmek, İsrail’in yayılma ve Kudüs’ü yutma politikasına onay vermek demektir. Amerika’nın Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etme hamlesine, sadece, “Doğu Kudüs Filistin’in başkentidir” diye karşılık vermek, emperyalizmin Yahudilere peşkeş çektiği Kudüs davamızı hafife almaktır. Hodri meydan deyip “Kudüs, Filistin’in başkentidir” diye haykırabilseydik, kim bilir belki de Mekke’yi, Beytullah’ı da yeniden ele geçirmeyi düşünen çağdaş Ebrehe’lere güçlü bir cevap vermiş olurduk.

Bu gidişle, Allah(cc)’ın ebabil kuşlarını, böylesi dik duruşları bir türlü gösteremeyen müslümanların üstüne göndermesi uzak değildir! Ki O, insanlığa armağan ettiği kutsalları, bizim yerimize getireceği başka ümmetlerle nasıl olsa korur. Tez elden; müslümanca, mümince yaşıyor olmak, Allah’ın “hayye alel selah, hayye alel felah” çağrısının sadece namaza dair olmadığını anlamış olmak gerek. Meydanlara çıkıp slogan atmak yerine, müslümanlığın izzet ve şerefini dert edinmeyen yöneticilere dönüp bir bakmak gerek ( ki ülkemiz dışındaki İslam ülkeleri ne yazık ki bu durumda). Yahudiler kadar çalışmak ve üretmek, düşmanın silahı ile silahlanmak gerek. Dakikada on binlerce bilginin üretildiği ve bir o kadarının da çöpe atıldığı günümüzde akıl, bilgi, üretim zengini olmak gerek. İsrail’e, Amerika’ya beddua etmeyi, onların dayattığı rejimlere entegre olmayı, onların hayalleriyle yaşamayı bırakıp kendi medeniyetimizin kodlarına dönmemiz gerek.

Reklam
Bu Konuyu Sosyal Medyada Paylaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Yukarı Çık