DOLAR: 34.3 TL
EURO: 37.0 TL

GİRESUN KÜLTÜRÜNE ÖNEMLİ BİR KATKI

5 yıl önce
780 kez görüntülendi

Resim bulunamadı
Reklam

Giresun’umuzun üretken kalemlerinden araştırmacı-yazar Murat Akyol’un son kitabı dolu dolu…

Akyol, durmadan, dinlenmeden Giresun’un unutulmaya yüz tutmuş kültürel değerlerini sözlü kültür derlemeleriyle ortaya koymaya devam ediyor. Bunu yaparken de mevcut yazılı kaynaklara başvuruyor, tabiri yerindeyse her çiçekten bal alarak çalışmalarını sürdürüyor. Böylelikle çalışması hem yazılı hem de sözlü kaynakların harcıyla yoğruluyor; Akyol’un eserleri Giresun yazınına yeni bir soluk katıyor: “Dalgalara Bin De Gel”, “Akıllı mı Desem Deli mi?”, “Altın Post/Amazonların Gözyaşları” ve son olarak da ““Giresun’da Efsaneler, Söylenceler, Masallar”…

Naçizane, yöremizi araştırıp yazarken bizlerin yetişemediği, henüz erişemediği pek çok sözlü verinin Akyol’un kitaplarında yer bulması hem önemli bir açığı kapatıyor hem de eli kalem tutan bizleri yöremiz adına umutlandırıyor; sevindiriyor.

Giresun Kültür-Sanat ve Turizm Derneği’nin yayını olan bu eser, derneğin ilk kültür yayını olması bakımından da önemlidir. Kitabın “Takdim ve Teşekkür” kısmı dernek adına yazılmıştır.

Akyol, son kitabı olan “Giresun’da Efsaneler, Söylenceler, Masallar” adlı çalışmasında “İlksöz” kısmında; Türk destanlarından, eski Türk masallarından söz ederek giriş yapmış, bölgenin sosyoekonomik ve kültürel altyapısına kısaca değinmiş ve özellikle yöremizin “her şeyi” olan fındığa dokunmadan geçmemiştir.

Kitabın birden fazla önsözü bulunmaktadır ve farklı kişilerce yazılmıştır: En ilginç bulduğum, beğendiğim “önsöz”lerden biri: “Benim Adım: Giresun” kısmıdır; Giresun’un ad menşeine, tarihî zeytinlik mahallesine değinilmiştir özgün bir üslupla. Son önsöz kısmında ise Prof. Dr. Bayram Kaya’nın Giresun Kültür-Sanat ve Turizm Derneği’nin kuruluş sürecine, faaliyetlerine; Tuz Ekim Festivali’ne dair düşünceleri ve aktarımları yer almıştır.

Akyol’un bu son eseri, 320 sayfa, dolu dolu. Sürükleyici; 3-4 günde kitabın sonuna kadar ulaşmak zorunda kalıyorsunuz. İçeriğinden kısaca bahsedeceğim. Çünkü buraya sığmaz hepsi…

Birinci ve ikinci bölümde: Giresun tarihi, Çepniler, göç olgusu, Türk söylence sözlüğü, her yörede çeşitli varyantlarıyla vücut bulmuş olan “Gelinkaya Efsanesi”; Espiye-Yedideğirmenler, Ulu Burnu, Çobanbağırtan, Kelete Değirmeni, Koyunbaba, Hamza Taşı, Gedikkaya, Sarı Yakup Halife, Seyyid Vakkas, Şeyh Mustafa, Tuz Ekimi ve daha nice efsaneler bu eserde yer almış. Müthiş bir derleme olmuş!

Üçüncü ve dördüncü bölümde “Giresun’un Uludağ’ı” Çaldağ’a dair her ne varsa bulabilmeniz mümkün: Söylence, şiir, türkü adına…

Beşinci bölümde ise Akyol’un önceki yıllarda çıkan kitaplarından birinin de konusu olan Altın Post/Amazonların Gözyaşları’nı, popüler kültürün şehir efsanelerini ve daha fazlasını buluyorsunuz…

Kitabın dili son derece akıcı; kitap her kesimden okuyucu açısından anlaşılır bir üslupla ele alınmış. Akyol’un özgün ve titiz yaklaşımları kitabın kıymetini arttırmış. Bir Giresunlu olarak Akyol’a yöremizle ilgili yazmış olduğu “Giresun’da Efsaneler, Söylenceler, Masallar” adlı kitabını ilimize kazandırdığı için çok teşekkür ediyorum. Ancak bununla bitirmemek zorunda olduğumu da vurgulamalıyım: Akyol’dan ileriki yıllarda yöremize dair benzer/farklı yeni sözlü derlemelerle yeni eserler bekliyoruz. Sanırım bu beklentide haksız değiliz. Çünkü bu son eser, Giresun kitaplığında önemli bir eksiği kapatmış oldu. Efsaneler, söylenceler, masallar konusunda, kitabın devamı gelirse daha da mükemmel olur diye düşünmekteyim.
Giresun adına üretmek, Giresun için üretmek, bu uğurda kalemi, kâğıdı elden bırakmamak kadar güzel bir şey olabilir mi? Bu konuda araştırmacı-yazar Akyol ile elbette hemfikiriz. Kendilerine çalışmaları için bir kez daha teşekkür ederek, kolaylıklar ve esenlikler diliyorum.

Reklam
Bu Konuyu Sosyal Medyada Paylaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Yukarı Çık