EYNESİL YÖRESİNDE YAYLACILIK GELENEĞİ (4) | Yöremiz Gazetesi Espiye

İzmir oral yapan escortlar Adana oral yapan escortlar Bursa oral yapan escortlar Antalya oral yapan escortlar Kocaeli oral yapan escortlar Mersin oral yapan escortlar Bakırköy oral yapan escortlar Şişli oral yapan escortlar Mecidiyeköy oral yapan escortlar Taksim oral yapan escortlar Beşiktaş oral yapan escortlar Halkalı oral yapan escortlar Şirinevler oral yapan escortlar Beylikdüzü oral yapan escortlar Bahçeşehir oral yapan escortlar Avcılar oral yapan escortlar Avrupa yakası oral yapan escortlar Ataşehir oral yapan escortlar Kadıköy oral yapan escortlar Ümraniye oral yapan escortlar Maltepe oral yapan escortlar Kartal oral yapan escortlar Pendik oral yapan escortlar Tuzla oral yapan escortlar Anadolu yakası oral yapan escortlar

DOLAR: 32.3 TL
EURO: 34.9 TL

EYNESİL YÖRESİNDE YAYLACILIK GELENEĞİ (4)

5 yıl önce
786 kez görüntülendi

EYNESİL YÖRESİNDE YAYLACILIK GELENEĞİ (4)
Reklam
Adana dul escort Çukurova dul escort Seyhan dul escort Ankara dul escort Mamak dul escort Etimesgut dul escort Polatlı dul escort Pursaklar dul escort Haymana dul escort Çankaya dul escort Keçiören dul escort Sincan dul escort Antalya dul escort Kumluca dul escort Konyaaltı dul escort Manavgat dul escort Muratpaşa dul escort Kaş dul escort Alanya dul escort Kemer dul escort Bursa dul escort Eskişehir dul escort Gaziantep dul escort Şahinbey dul escort Nizip dul escort Şehitkamil dul escort İstanbul dul escort Merter dul escort Nişantaşı dul escort Şerifali dul escort Maltepe dul escort Sancaktepe dul escort Eyüpsultan dul escort Şişli dul escort Kayaşehir dul escort Büyükçekmece dul escort Beşiktaş dul escort Mecidiyeköy dul escort Zeytinburnu dul escort Sarıyer dul escort Bayrampaşa dul escort Fulya dul escort Beyoğlu dul escort Başakşehir dul escort Tuzla dul escort Beylikdüzü dul escort Pendik dul escort Bağcılar dul escort Ümraniye dul escort Üsküdar dul escort Esenyurt dul escort Küçükçekmece dul escort Esenler dul escort Güngören dul escort Kurtköy dul escort Bahçelievler dul escort Sultanbeyli dul escort Ataşehir dul escort Kağıthane dul escort Fatih dul escort Çekmeköy dul escort Çatalca dul escort Bakırköy dul escort Kadıköy dul escort Avcılar dul escort Beykoz dul escort Kartal dul escort İzmir dul escort Balçova dul escort Konak dul escort Bayraklı dul escort Buca dul escort Çiğli dul escort Gaziemir dul escort Bergama dul escort Karşıyaka dul escort Urla dul escort Bornova dul escort Çeşme dul escort Kayseri dul escort Kocaeli dul escort Gebze dul escort İzmit dul escort Malatya dul escort Manisa dul escort Mersin dul escort Yenişehir dul escort Mezitli dul escort Erdemli dul escort Silifke dul escort Akdeniz dul escort Anamur dul escort Muğla dul escort Bodrum dul escort Milas dul escort Dalaman dul escort Marmaris dul escort Fethiye dul escort Datça dul escort Samsun dul escort Atakum dul escort İlkadım dul escort Adıyaman dul escort Afyonkarahisar dul escort Ağrı dul escort Aksaray dul escort Amasya dul escort Ardahan dul escort Artvin dul escort Aydın dul escort Balıkesir dul escort Bartın dul escort Batman dul escort Bayburt dul escort Bilecik dul escort Bingöl dul escort Bitlis dul escort Bolu dul escort Burdur dul escort Çanakkale dul escort Çankırı dul escort Çorum dul escort Denizli dul escort Diyarbakır dul escort Düzce dul escort Edirne dul escort Elazığ dul escort Erzincan dul escort Erzurum dul escort Giresun dul escort Gümüşhane dul escort Hakkari dul escort Hatay dul escort Iğdır dul escort Isparta dul escort Kahramanmaraş dul escort Karabük dul escort Karaman dul escort Kars dul escort Kastamonu dul escort Kırıkkale dul escort Kırklareli dul escort Kırşehir dul escort Kilis dul escort Konya dul escort Kütahya dul escort Mardin dul escort Muş dul escort Nevşehir dul escort Niğde dul escort Ordu dul escort Osmaniye dul escort Rize dul escort Sakarya dul escort Siirt dul escort Sinop dul escort Sivas dul escort Şanlıurfa dul escort Şırnak dul escort Tekirdağ dul escort Tokat dul escort Trabzon dul escort Tunceli dul escort Uşak dul escort Van dul escort Yalova dul escort Yozgat dul escort Zonguldak dul escort

Yaylalardan dönüş vakti genellikle Eylül ayıdır. Geçmiş dönemlere dek bazı aileler, yaylanın imkânlarından olabildiğince yararlanabilmek için Ekim ayı sonuna dek yaylada kalabilmekteydi. Ancak halk arasında yayladan dönmenin bir zamanı vardı. Bu zamanın doğadaki ilk işaretçisi morlu-beyazlı bir çiçekti: “Vargit çiçeği”. Bu çiçeğin halk arasında yaygın kullanılan adlarından biri de “güz çiğdemi”dir. Fakat bilinenin aksine, vargit çiçeği ile çiğdem aynı familyadan değildir.
Vargit çiçeğinin anavatanı Doğu Karadeniz Bölgesi ve Kafkaslar’dır. İlkbaharda genişçe yapraklar çıkaran bu çiçeğin yaprakları ve kökleri yazın kurumaktadır. Sonbaharda yapraksız ve köksüz olarak son derece gösterişli çiçekler açmaktadır. Ardından, soğukların artmasıyla birlikte çiçeğin soğanları köklenmektedir. Bir soğanından, bir ile üç arasında çiçek açmaktadır. Biyoloji literatüründeki adı “colchicum speciosum” olan vargit çiçeğinin açmasıyla yayladan dönüşler başlamaktadır. Yaz başından beri yaylada kaldıklarından, köyü özlemiş olan çocuklar, yaz sonunda çayırlarda koşuşarak bu çiçeği ararlardı. Bir tane vargit çiçeği bulan çocuk, heyecanla öteki arkadaşlarına bağırarak köye dönüşün yaklaştığını müjdelerdi. Türklerin yaşantısında doğa; hem doğmanın, hem yaşamanın, hem doymanın, hem de ölmenin işaretlerini taşıyor, zamanı geldiğinde bu işaretler, değişiklikleri ifade eden bir uyarıcı olarak görülüyordu. Örneğin, Eynesil’de dedenin erkek torunu için kullanılan bir ifade vardır: “Dedesinin vargit çiçeği”. “Ocak tüttürecek” olan erkek torun, dedenin yaşlandığını, ölüme yaklaştığını kendisine hatırlatan, ancak buna rağmen dede tarafından gelecekte maddi ve manevi mirasının bekçisi olarak görüldüğünden çok kıymet gören “vargit çiçeği” idi. Halk arasında dedesinin “vargit çiçeği” olarak değerlendirilen erkek torun, dedenin yaşlandığının ve ölüm zamanının yaklaştığının bir göstergesi olarak nitelendirilmektedir.
Yayla yollarında farklı kişilere ait sürülerin birbirine karışmaması için, hayvanlara “aş/aşı” denilen boyalar sürülürdü. Bu gelenek Türklerde binlerce yıl öncesinde var olmuş, Oğuzlarda “damga” adıyla sürdürülmüş, bugüne dek uygulana gelmiştir. Diğer Oğuz boylarındaki gibi; yörede yaygın bir Türk boyu olan Çepnilerin de hayvanlarına vurdukları damgaların şekli ve özellikleri halen araştırmalara konu olmaktadır.
Geçmiş dönemlerde Eynesil halkının yaylacılık faaliyetlerine dair Ömer Bodur, şunları anlatmıştır: “1950’li yıllarda yaylacılık yapıyorduk. Yaylaya eskiden buradan ticaret için gidilirdi. Nasıl giderdik? Herkesin birer ikişer hayvanı olurdu. Arabayla yaylaya gitmeler sonra oldu. Bugün arabaya sığır, koyun yüklenip götürülüyor yaylaya. Birkaç saatte yaylaya çıkılıyor böylece. Eskiden ise yaylaya üç günde çıkardık buradan. Sığırların sırtında çul, yorgan olurdu. Sığırlar bu yükleri taşıyacak şekilde beslenirdi, güçlü olurdu. Eşeği katırı olan vardı, olmayan vardı. Bakması da zordu eşeği, katırı. Rahmetli babam derdi ki: “Hayvan direk dibinde (ahırda) bakılır”. Eskiden Tirebolu’dan yukarı, Arslancık istikametinden yaylaya gidilirdi. Sonradan Eymür-Dandi yolu yapıldı. Babam: ‘Arslancık yokuşundan çıkarken, atın sırtı hep arpa olsa, yetmez’ derdi. Mesela bir hayvan sapını, samanını, otunu gerektiği kadar yiyip, senelik yüz kilo kadar arpa yemeden kapıya çıkmaması lazımdı. Eğer ata Eynesil’de yüz kilo arpa yedirilemezse, deminki anlattığım gibi; Arslancık yokuşunun dibine vardı mı at, yük götüremez olurdu. Yaylaya giderken, yolda yatardık. Kalacağımız yerde çadır kurar, konaklardık. İneklerin yiyeceğini akşamdan hazırlar, onları sağardık. Ateş yakarak sütleri pişirir, içerdik. Hem yolcular, hem de hayvanları dinlenmiş olurdu (atların yükünü indirerek onları bir süre dinlendirme işlemine yörede “düşün etmek” denir). Sabah olunca yola tekrar koyulurduk. Mesela, Eynesil’den sabah çıkar, Tirebolu-Halaçlı köyüne varırdık, konaklama zamanına kadar. Oradan da çıktık mı Ağaçbaşı-Olucak denilen yerlere kadar varırdık. Oralarda konakladıktan sonra, Aksu yaylasına çıkardık. Bizim yaylamız Aksu, Apsağa, buralardır. Yayla yolculuğunu bazen atla yapardık. Mesela ben ve üç arkadaşım ekinimizi almak için bir defa yayladan yola çıktık. Köye geldik. Herkesin Eynesil’de buğdayı, mısırı vardı. Bunları atlara yükledik. Fırından bir ekmek çıkmıştı, o biçim. Beyaz ekmek; buğday ekmeği. O zamanlar yaylada beyaz ekmek yoktu. Mesela Kazıkbeli’nde hep çavdar ekmeği satılırdı. Tirebolu-Arslancık’tan bir günde yaylaya çıktık atlarla. Yaylaya çıkınca dişim ağrıdı. ‘Kara kerpeten’ dediğimiz türden bir dişçi vardı o zaman. Dişçi Halil Palak’tı. O esnada ikindi namazını kılmak için mektebe gidiyordu. ‘Halil Amca, dişimi al!’ dedim. Baktı, biraz uğraştı ve dişimi aldı. O sıralarda çayırlar biçiliyordu yaylada…” (Kaynak kişiler: Harun Çetin, Ömer Bodur ve Şükrü Çoban; Eynesil 2016-2017).

Reklam
Bu Konuyu Sosyal Medyada Paylaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Yukarı Çık