DOLAR: 34.8 TL
EURO: 36.8 TL

EŞLER BİRBİRLERİNİN KIYMETİNİ İYİ BİLMELİ!..

5 yıl önce
1.928 kez görüntülendi

Resim bulunamadı
Reklam

Eşler aynı zamanda birer nimettir.
Nimet, şükür gerektirir.
Nimete şükretmemek; nankörlüktür, küfran-ı nimettir.
Nimetin kıymeti bilinmez, şükrü eda edilmez, nankörlük edilirse; elden alınır.
Eşlerin birbirlerinin kıymetini bilmemesi; o nimetten mahrum olmaya sebeptir!
***
Eşleriniz sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz!
Allah Teâla Kuran-ı Kerim’de öyle buyuruyor: “Kadınlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz.” (Bakara, 187)

İbn Abbas (R.A.) mezkûr ayetin tefsirinde elbise kelimesini “Onlar sizin için, siz de onlar için birer meskensiniz. Mesken nasıl insanın barınağı ise, kadın erkek için, erkek de kadın için karşılıklı bir barınak gibidir. Birbirlerini korurlar.” şeklinde yorumlamıştır.
Diğer bir rivayette elbise mesken olarak yorumlanmıştır: “Onlar sizin için, siz de onlar için birer meskensiniz. Mesken nasıl insanın barınağı ise, kadın erkek için, erkek de kadın için karşılıklı bir barınak gibidir. Birbirlerini korurlar.”
***
Onlar sizin için bir libas siz de onlar için bir libas mesabesindesiniz,
Onlar, sizin için bir örtü, siz de onlar için bir örtü durumundasınız.
Onlar sizin için, siz de onlar için birer libâssınız.
Onlar sizin için (günahlardan koruyan) bir elbise, siz de onlar için bir elbise (gibi)siniz.
***
Elbise ve mesken nasıl soğuk ve sıcaktan korursa de aynen öyle olmalı; birbirlerini korumalı, birbirlerinin kusurlarını ve sırlarını örtmelidir.
***
Eşi eş yapan eşidir…
Erkek (koca), hanımı (eşi) varsa kocadır…
Kadın (eş), beyi (kocası) varsa hanımdır, eştir.
***
Çocukları olan eşler, daha dikkatli ve hassas olmalıdır.
Birbirlerinin kıymetini bilmeyen, nankörlük eden eşler; şayet küfran-ı nimet gereği bir gün ayrılacak olurlarsa belki zamanla başka bir eş bulabilirler lakin evlatlarının hiçbir zaman başka bir anne ve baba bulamayacaklarını unutmamalılar!
***
Eşin ve yuvanın kıymetini anlayabilmek!..
Yahya Kemal dostu sosyolog Cahit Tanyol’a demiş ki:
“Büyük şair, büyük edip olmaktan daha önemli üç şey var: Birincisi evlenip bir yuva kurmak, ikincisi bir ev sahibi olmak, üçüncüsü kimseye muhtaç olmayacak kadar parası bulunmak… Ben bunların üçünü de yapamadım. Akşam oldu mu dostlar dağılır, evlerine gider. Ben şu otel odasında yalnızlığı bütün dehşetiyle duyarım. Ne şiir, ne kitap ve ne de dostlarım beni bu korkunç yalnızlıktan çekip alabilirler…” (Yahya Kemal / Beşir Ayvazoğlu)
Bir şeyin kıymeti demek ki yokluğunda daha iyi anlaşılıyor…
Bir şeye sahip olmayanların o şeyin öneminden bahsetmesi mi önemli, yoksa bir şeye sahip olanların o şeyin kıymetini idrak edip hem o nimeti lütfeden Allah Teâlâ’ya şükretmeleri, hem de muhafazası için gayret göstermeleri mi önemli?
Ne mutlu evlenip de kendi evinde yuva sahibi olan ve kimseye muhtaç olmayacak kadar parası bulunanlara!
***
“Eğer karı-kocanın arasının açılmasından endişe ederseniz, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. İki taraf (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da onları uzlaştırır. Şüphesiz, Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdardır.” (Nisâ suresi, 4:35)
“Mümin, kendisiyle dostluk kurulabilen kişidir. İnsanlarla dost olmayan ve kendisiyle dostluk kurulamayan kişide hayır yoktur. İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olan kimsedir.” (Taberânî, Mu’cemu’l Evsat, H. No 5937)

Reklam
Bu Konuyu Sosyal Medyada Paylaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Yukarı Çık