Zaman zaman bu köşeden bazı tv kanalları ve programlarının haddini aşan “hayasız yayınlar” yaptığını yazdık, çizdik, yetkilileri duyarlı olmaya, görevlerini yapmaya davet ettik. Ama nerde! İlgililer yan gelip yatıyor. Kimi tv kanalları, kimi özel radyolar ülkemizin değerleriyle, inançlarıyla oynamaya devam ediyorlar…

Bunlardan biri de Adnan hoca lakaplı şahıs ve kendine ait tv kanalı…Önceki gün Diyanet İşleri Başkanı bu fâni için “Tamamen aklî dengesi bozulmuş bir insan” demişti. Bir gün sonra Adnan hoca, şeytani cevabını yapıştırıyor; “sizin maaşlarınız; genelevlerden, içkiden, pavyondan, kumardan, gazinodan alınan vergilerle ödeniyor, bunlara bir sözün var mı, oldu mu?” Sizce bu adam akli dengesini yitirmiş birine benziyor mu? Açık açık, İslâmi değerlere meydan okuyan bu şahsı itham ederek sorunu çözmüş mü oluyoruz? Adamın elinde Kuran-ı Kerim, inşallah’lar maaşallah’lar arasında fuhuş yayını yapıyor, seksen milyonluk müslüman Türkiye seyrediyor. Yıllardır bunu yaptığına göre demek ki çok güçlü bir koruyanı kollayanı, derin bağlantıları var.

Bu aziz milletin inançlarıyla, değerleriyle oynamanın bu kadar kolay ve ucuz olduğunu kabullenmek doğrusunu isterseniz ağrıma gidiyor. İnsanlarımızın din ile aldatılmasını, din ile kandırılmasını, ahlaksızlığı önleme görevi büyük oranda yine devlete düşüyor. Zira, dinimizi tehdit eden her şey devletimizi de tehdit eder. Sanmayın ki sadece Adnan hocanın tv kanalı, açın dini yayın yapan radyoları bir dinleyin, tüylerinizi diken diken edecek o kadar çok cahilâne, Allah’a, peygambere iftira var ki, inanamazsınız! Diyanet İşleri Başkanlığı, Kur’an tercümelerindeki hatalarla mücadele ettiği kadar, hatta daha fazlası bunlarla, bidatlarla da mücadele etmelidir. Fikir, basın, yayın hürriyeti ayağından üstü örtülecek işler değildir, bunlar.

Hiçbir kişi, mihrak, güç, odak, sermaye, müttefik, devlet vaz geçilmez değildir, olamaz da. O halde madem OHAL var, maden iktidarda İslâmi misyonu önceleyen bir hükümet var, en az Fetö, Deaş, el Kaide kadar zararlı olan her türlü yayın organının -arkasında kim olursa- olsun üstü çizilmelidir. Suriye’de Türkiye düşmanlarıyla savaşmak ile Adnan hocanın kanalına dur demek arasında hiçbir fark yoktur!